Çekte İbraz Sürelerinin Belirlenmesinde Ölçü Alınan “Yer” Kavramına “De Lege Lata” ve “De Lege Ferenda” Çözüm Önerileri
Çek, niteliği itibariyle paraya eşdeğerde bir kıymetli evrak ve bir ödeme aracıdır. Bu nedenle çekte vade söz konusu değildir. Çek görüldüğünde ödenir ve buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir (TTK m.707, f.l). Çek, aynı zamanda bir ibraz senedidir. Çekte, “keşide yeri” ve “ödeme yeri”ne göre belirlenecek olan “ibraz süreleri” bulunmaktadır, ibraz süreleri, bir çekin ödenmek üzere muhataba (bir banka ya da finans kurumu) veya takas odasına ibraz edilmesi gerekli olan sürelerdir.
İbraz süreleri TTK m.708’de “on gün”, “bir ay” ve “üç ay” olmak üzere üç farklı şekilde düzenlenmiştir. TTK m.708 hükmü emredici bir düzenleme olduğundan taraflar (keşideci muhatap ya dâ keşideci-lehtar) aralarında yapacakları bir anlaşmayla ya da çek üzerine koyacakları kayıtlarla bu süreleri uzatamayacakları gibi kısaltamazlar. Bunun yanında ibraz süreleri zamanaşımı süreleri olmayıp “hak düşürücü süre” niteliğindedir.
Yorum Gönder