Çek, niteliği itibariyle paraya eşdeğerde bir kıymetli evrak ve bir ödeme aracıdır. Bu nedenle çekte vade söz konusu değildir. Çek görüldüğünde ödenir ve buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir (TTK m.707, f.l). Çek, aynı zamanda bir ibraz senedidir. Çekte, "keşide yeri" ve "ödeme yeri"ne göre belirlenecek olan "ibraz süreleri" bulunmaktadır, ibraz süreleri, bir çekin ödenmek üzere muhataba (bir banka ya da finans kurumu) veya takas odasına ibraz edilmesi gerekli olan sürelerdir.
Rekabet hukuku ihlâllerinin özel hukuk alanındaki sonuçları, tazminat sorumluluğu ve geçersizlik şeklinde tasnif edilebilecek iki ayrı yaptırımdan oluşmaktadır. Rekabet hukukunun ihlâli dolayısıyla zarar görenler, maruz kaldıkları haksız fiil sebebiyle oluşan zararların tazminini talep edebilirler.
Şeffaflık, kurumsal yönetimin en önemli prensiplerinden biri olarak, hem finansal piyasalarda hem de şirketlerin yönetim yapısında önemli bir rol oynamaktadır. Şeffaflığın pozitif etkisi şirketlerin karanlık tarafları dikkate alındığında kendisini göstermektedir.
09.08.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6728 sayılı Kanun)” ile birçok kanunda yeni düzenlemeler ve değişiklikler öngörülmüştür.
Bu çalışmada, ticari hayatta önemli bir role sahip olan “sigorta acenteleri” ele alınacaktır. Bu bağlamda öncelikle, genel olarak acentenin incelenmesi gerekmiştir. TTK’nın sevk ettiği acentelik hükümleri, geniş bir uygulama sahası bulunan sigorta acenteliği için elbette yeterli olmayacaktır. Bu sebeple kendisine yürürlük bulan Sigortacılık Kanunu ve Sigorta Acenteleri Yönetmeliği hükümleri ve diğer mevzuat çerçevesinde konunun genel olarak ortaya konulması hedeflenmektedir. Sigorta acenteliği faaliyeti, teşkilatı ile sigorta acentesinin tanımı, türleri, hakları ve borçları çalışmamızın temelini oluşturmaktadır.